İki gecedir, kızımın kitaplığından aldığım 3 şahane kitabı okuyorum. Mutlaka ve mutlaka hem çocuklar hem bizler tarafından okunması gereken kitaplar. Okurken tüylerinizin diken diken olacağı yada gözlerinizin dolacağı türden.
Süleyman BULUT'un, 3 kitaptan oluşan "BÜYÜK ATATÜRK'TEN KÜÇÜK ÖYKÜLER" serisi. Süleyman Bulut, Atatürk'ün yakın arkadaşlarının, dostlarının anı kitaplarını okuyarak yada olaylarda bizzat adı geçen kişilere ulaşarak bu kitapları derlemiş. Kaleme aldığı öyküleri, biz büyüklerin diliyle değil de çocukların diliyle daha yalın bir şekilde aktarmış.
Ve yazar diyor ki; "Hepimizin hayatında büyük yeri olan Atatürk'ü gündelik, sıradan olayların içinde görmek, farklı yönleriyle tanımak, benim için heyecan verici bir keşif oldu" .
Ben de okurken, Atatürk'e duyduğum hayranlığım kat kat arttı ve onu tekrar tekrar tüm kalbimle sevdim. Günlük olaylar içinde de, mütevaziliği, saygınlığı, doğa ve hayvan sevgisi, çocuk sevgisi, eğitim aşkı, lider karakteri, pratik zekası, insana-emeğe saygısı, vatanseverliği, insan severliği, görgü ve kültürü, kararlılığı, zekası buram buram yansıyor sayfalar arasından bize. Vatan, millet sevgisini, kendisinden üstün tutmuş bir lider. Kimi hikayede gözlerim doldu, kimi hikayede gülümsedim.
3 kitapta toplam 150 civarında hikaye var. Çocuklarımızın mutlaka okuması gereken ve kitaplıklarında da hep bulunması gereken kitaplar arasında ilk sırada olmalı. Çocuklarımızın Atatürk'ü daha da yakından tanımaları, sevmeleri, saymaları ve O'nu unutmamaları biz ebeveynlerin sorumluluğunda.
Bir sakıncası var mıdır bilemiyorum ama kısa öykülerden bir tanesini paylaşmak istedim :
Atatürk cumhurbaşkanı iken bir ressam ona, Sakarya Savaşı'nı konu alan bir tablo armağan etmek istiyordu.
Randevu alıp armağanı kendi getirdi. Paketi heyecanla açıp, tabloyu gösterdi.
Tabloda, Atatürk, güçlü yağız bir atın üzerinde resmedilmekteydi. Bunu görünce Atatürk'ün kaşları çatıldı. "Bu tabloyu kimseye göstermeyin" dedi.
Herkesin büyük bir şaşkınlık içinde kendisine baktığını görünce, ressama şu açıklamayı yaptı.
"Savaşa katılmış olan herkes bilir ki, hayvanlarımız bir deri, bir kemikti... Bizim de onlardan farkımız yoktu. Hepimiz iskelet gibiydik. Atları da savaşçıları da böyle güçlü kuvvetli göstermekle Sakarya'nın değerini küçültmüş oluyorsunuz. " Kaynak:Behçet Kemal Çağlar (Atatürk Denizinden Damlalar, sf 193)
Bayıldımmmmmmm
YanıtlaSil