Aslı'nda blogumu açarken, aklımda bir sürü konu vardı. Bir sürü konu hakkında yazacağım şeyler kafamda geziniyor, her birinin kuyruğu da birbirine değmiyordu :)
Siz hiç karşılaştınız mı bilemem ama, ben bir çok kez karşılaştım. Ben onlara "benim çocuğum yapmaz ebeveynleri" diyorum. Bahsi geçen durumları çocuklarına "yaşatmayan" aileleri "tenzih ederek" başlamak isterim. Kişisel görüşlerim tartışmaya, itirazlarınıza ve/veya onayınıza açıktır.
Çağımız ebeveynleri, hataları sorgulamayan, yanlış davranışları düzeltmeyen bir anlayışla yetiştiriyorlar çocukları. Bu da benmerkezci çocukların yetişmesine sebep oluyor. Çocuklarının her koşulda mutlu olmasını birinci öncelik olarak görüyorlar. Tabiki her ebeveyn çocuğunun öncelikle sağlıklı, mutlu olmasını ve öyle büyümesini ister. Fakat bu dengelenmediği ve belli bir noktada durulmadığı takdirde benmerkezci çocuklar yetişmeye başlamıştır bile.
Konunun uzmanı olmasam da, bu konuda akademik bir eğitim almamış olsam da bir anne olarak, ben de düşüncelerimi yazmak isterim.
Bu tip anne-babaların savunmalarında kullandığı klasik olan şu cümleyi söylerken bile, düşüncedeki hata gün gibi ortadadır : "benim çocuğum hiç öyle bir çocuk değil, evde asla yapmaz, biz öyle yetiştirmedik"
Aslında sorun iç içe geçmiş durumda bu düşünce tarzıyla başlıyor:
Birincisi ebeveynin kabul etmediği bir hatayı çocuk nasıl kabul edip, yanlışı doğruyu görecek, kim gösterecek?
İkincisi emin olun ki evdeki "bizim çocuk" ve arkadaş ortamında "kendi" olan bir çocuk çok farklı davranışlar sergileyebiliyor.
Üçüncüsü siz öyle yetiştirmemiş olabilirsiniz, fakat sorun şu ki çocuk dış etkenlerden (arkadaş,medya,internet vs ) etkilenebilen ve çevresinde gördüğü davranışları taklit ederek de doğru yada yanlış davranışları bilerek yada bilmeyerek öğrenen/uygulayan bir birey.
Bu aşamada, öğrendiği yada yaptığı yanlış davranış ve sözler kabul edilmeyip yadsınırsa çocuğun doğruyu öğrenecek bir örneği kalmıyor.
Ayrıca belirtmek gerekir ki, çocukların 7 yaşından itibaren söylediği doğru olmayan şeyler, hayal gücünden çıkmış ve artık yalan kategorisine girmiş bulunuyor. Bu sebepledir ki çocuğunuzun inkar mekanizmasına hemen inanmaktansa, ona belli etmeden, yaşanan olay yada durumu iyice bir araştırmakta fayda var diye düşünüyorum.
Son zamanlarda medyada gündeme gelen "arkadaş zorbalığına" ebeveynlerin de katkısı oluyor bu durumda.
Üsküdar Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Nesrin Dilbaz'ın dile getirdiği; direk ve dolaylı olarak bu konu ile ilgili olduğunu düşündüğüm birkaç bilgiyi kısaltarak yazmak isterim;
" Kayıtsız şartsız benim çocuğum haklı diyerek yola çıkmamak gerekir. Gelecekte karşısına çıkacak olumsuz olaylarda bu bana ait değil, hatayı ben değil karşımdaki yaptı düşüncesine neden olur. Suçu kendinde hiçbir zaman aramaz. Dolayısıyla bunun en büyük bedelini de ileride anne babalar öder. Bu algı gelecekte çocuğu kişilik bozukluğuna doğru götürür. Son 20 yılda yapılan çalışmalar tüm dünyada benzer sorunların yaşandığı yönünde. Olumsuzluklardan kendi payını hesap etmemeleri, olumsuzluktan hep karşı tarafı sorumlu tutmaları insan ilişkilerini bozuyor. Masum doğan çocuklara iyilik yapacağım derken canavarlar olarak yetiştiriyoruz. İyi insan olmanın erdemi, kendi kadar başkasını da düşünmekten geçiyor. Hep "ben-ben" demeyen, ben dediği kadar da zaman zaman biz diyebilen, karşı taraf ne düşünür ne hisseder diye hesaplayan çocuklar yetiştirmek gerekir"
"Çocuğa pişmanlık duygusu verilmeli. Burada ebeveynin takındığı tutum çok önemli. bir hata/yanlış karşısında ebeveyn her seferinde aynı tepkiyi vermeli. Aynı hataya veya yanlışa bugün farklı yarın farklı tepki vermemeli. Tutum tutarlı olmalı aksi takdirde çocuk neyin doğru, neyin yanlış olduğunu öğrenemiyor. Çocuk suçluluk duygusunu yaşamalı. Pişmanlık duygusunu vermeliyiz. Çocuğa yanlış/hata yaptığını söylemek ona zarar vermez.
" Toplum olarak maalesef özür dilemeyi bilmeyen bir toplumuz. Yaptığımız yanlışı fark ettiğimizde karşımızdakini üzdüğümüzü, kırdığımızı fark ederek yapılan davranışımızın hatalı olduğunu o kişiye söylemeliyiz. Özür dilemeyi bilmeliyiz. Ancak ebeveynlerdeki "benim çocuğum çok akıllı,benim çocuğum hata yapmaz ..vs" yaklaşımlar gelişimi olumsuz etkiliyor.
" İYİ İNSAN OLMANIN ERDEMİ, KENDİ KADAR BAŞKASINI DA DÜŞÜNMEKTEN GEÇİYOR"
Çok ama çok güzel yazmışsın. Kalemine sağlık..
YanıtlaSilTeşekkürler canım 💋
YanıtlaSil